25 Şubat 2013 Pazartesi

Türkçe Yazarken...


Bu yazımda, Türkçe yazan herkesin işine yarayacak bilgiler aktaracağım.

Cümleye büyük harfle başlarız. Cümle bitiminde, noktadan sonra bir boşluk bırakıp yeni cümleye geçeriz.

Bu bir cümledir. Bu ise başka bir cümledir. > DOĞRU

Bu bir cümledir . Bu ise başka bir cümledir. > YANLIŞ

Bu bir cümledir .Bu ise başka bir cümledir. > YANLIŞ

Noktalama işaretleri kendinden önceki kelimeye bitişik, kendinden sonraki kelimeden bir karakter ayrı olarak yazılıyor. Virgül, ünlem, soru işareti ve noktalı virgül kendinden sonraki kelimeden ayrı olarak yazılır.

Ali, Ahmet, Mehmet neredesiniz? Duyuyor musunuz? > DOĞRU

Ali , Ahmet , Mehmet neredesiniz ? Duyuyor musunuz ? > YANLIŞ

Ali,Ahmet,Mehmet neredesiniz?Duyuyor musunuz? > YANLIŞ

Dahi anlamındaki de, da ayrı yazılır.

Ben de biliyorum.  > DOĞRU

Bende biliyorum. > YANLIŞ

Orada da yalnız mı kaldın?  > DOĞRU

Oradada yalnız mı kaldın? > YANLIŞ

Soru ekleri ayrı yazılır.

Annemi gördün mü? > DOĞRU

Yarın gelecek misin?  > DOĞRU

Böyle olmuş mu?  > DOĞRU

Görüştünüz mü?  > DOĞRU

Bilmemmi? > YANLIŞ

Severmisin? > YANLIŞ

Bağlaç olan ki ayrı yazılıyor.

Bir orman ki yemyeşil. > DOĞRU

Bir ormanki yemyeşil. > YANLIŞ

Belki, halbuki, mademki, çünkü örneklerinde kalıplaşmıştır ve bitişik yazılır.

KLAVYE KULLANIMI

İşinizi kolaylaştıracak klavye kısayolları arasında en bilinenler: Ctrl+c (kopyala) ve Ctrl+v (yapıştır)

Makale yazarken sürekli “Caps Lock” tuşuyla büyük ve küçük harf seçimleri yapmaktansa “Shift” tuşunu kullanmak uygun olacaktır. Bir parmağınız “Shift” tuşuna basılıyken, diğer parmağınızla harflere bastığınızda o anlık büyük ve küçük harf değişimi yapabilirsiniz. Cümle başında “Shift” tuşu ile cümlenin ilk harfine basar ve cümleye büyük harfle giriş yapabilirsiniz mesela.

Boşluklara Yer Açın!


Bilhassa günümüzde, önce gözlerimizden zihnimize ve herhalde oradan da gönlümüze doğru yol alan birçok görüntü, ses, ışık, renk vesaire nesnelerle karşı karşıya kalıyoruz. Her tarafta logolar, resimler, ışıklı tabelalar, göz alıcı tasarımlar, bilmem ne… Peki tüm bunlar bizim için ne kadar gerekli? “E ne var canım! renkli renkli izliyoruz işte” evet izliyoruz, izliyoruz ve zihnimizi meşgul ediyorlar. Halbuki zihnimizin mühim meşguliyetleri olmalı. Hayatımızdaki önceliklerimizi erteliyoruz galiba bazen.  Sonra “tenekelere” takılıveriyoruz. Betonlar, tenekeler (ev, otomobil) zihnimizi meşgul ediyor. Allarla, morlarla alakadar oluyoruz. Yüzeysel kalıveriyoruz sıklıkla ve derin manalara inemiyoruz.

Eskiden ehl-i tarîk yolda yürürken hep ayak uçlarına bakarlarmış, sağa sola bakmadan yürürlermiş. Zihinleri de meşgul olmuyordu böyle olunca ve asıl işlerine, hedeflerine büyük bir azimle yürüyorlardı. Berrak kalan zihinler, bir sürü ililmleri rahatça ezberliyordu. Herhalde zamanımızda “odaklanamama” sıkıntısı yaşıyoruz. Bu arada gözden kaçırdığımız büyük büyük hakikatler oluyor. Zaman akıyor, biz “izlemeye” devam ederken insanlar ölüyor bir bir. Kıymetlere ve kıymetlilere ulaşmak emek ister, işte biz bunca alın morun arasında bu emeği ihmal ediyoruz.

Sadelik… herhalde dikkatinizi çekmiştir, İnternet Sitelerinde artık sadelik revaçta. Böylece ziyaretçiler süslerle değil, içeriklerle meşgul oluyorlar. Aynı mantık aslında. Dikkat isteyen alanlar olduğunda “boşluklar” da gerekebiliyor insana!

Linux Mint 13 Kurulumu


Bu makalede sizlere bir Linux İşletim Sistemi nasıl kurulur, nedir gibi bilgiler sunacağım.

Öncelikle İşletim Sistemi nedir?

Bilgisayarın donanımsal parcalarının işlevsel bir şekilde calışabilmesi, Bilgisayarınızda bir İşletim Sistemi bulundurarak sağlanır. Kabaca; donanım bileşenlerini yöneten ve icinde ceşitli programlarla gelen bir yazılımdır denebilir. Aslında epeyce İşletim Sistemi var. Windows tabanlı, Linux tabanlı ve Macintosh İşletim Sistemleri bunların başlıcalarıdır.

Linux bir İşletim Sistemi midir?

Linux bir İşletim Sistemi Cekirdeğidir. Linux Tabanlı İşletim Sistemleri vardır. Linux Dağıtımları da denir.

Neden bir Linux Dağıtımı tercih edilir?

Ücretsiz ve acık kaynak olması başlıca tercih nedenleridir. Buna güvenli bulunması da eklenebilir.

Nereden temin edilir?

Dağıtımların kendi Sitelerinden, genellikle indirme adreslerinden temin edilir.

Ücretsiz ve kolayca kullanabileceğim bir Linux Dağıtımı arıyorum. Neler yapmalıyım, nasıl kuracağım, nereden başlamalıyım?

İşte başlıyoruz. Bir Linux Mint 13 kurulumu icin alttaki bağlantıdan Sistemi bilgisayarınıza indirebilirsiniz.

http://ftp.linux.org.tr/linuxmint/iso/stable/13/linuxmint-13-mate-dvd-32bit.iso

Bu indirdiğiniz, 32 bit'lik bir Linux Mint sürümü. İndirdiğiniz kalıbı bir DVD'ye, iso biciminde yazdırmalısınız. Bu bir calışan CD sürümüdür; yani Sistemi kurmadan da doğrudan CD'den calıştırabilirsiniz. Farklı Sürümler icin aşağıdaki bağlantıya tıklayınız.

http://www.linuxmint.com/download.php

Düzgün bir şekilde DVD'ye yazdırdıysanız Sistem birkac saniye icinde CD'den calışmaya başlayacaktır. CD Rom Sürücüsüne DVD'yi takın ve bilgisayarı yeniden başlatın.

Linux Mint 13 Kurulumuna başlıyoruz...



Daha önce de belirttiğim gibi bu aşamada, Sistem CD'den acılacak fakat biz Sisteme göz atmadan direk kuruluma gececeğiz.



Bu Masaüstünü gördüyseniz, Sistemi CD'den başlatmışsınız diyebiliriz. Kuruluma gecmek icin “Install Linux Mint” yazılı CD Simgesine cift tıklayalım...



Bu pencereden Dil Secimi yapılıyor. Türkce'yi secip Devam edelim...



Bu kontrollerde de sorun görünmüyorsa, yine Devam edelim...




Bu noktada Sistemin Kurulacağı Disk bölümü belirleniyor. Ben direk olarak üstteki secenekten devam ederek, tüm diske kuracağım. Alttaki bölümden disk bölümleme işlemleri yapılıyor. Windows'ta C ve D gibi disk bölümleri vardır, işte öyle bölümler kurmak icin alttaki seceneği kullanmalısınız. Disk bölümleri Windows'ta Fat32 ve NTFS bicimlerinde olmaktadır. Burada şunu belirtelim; Linux Mint ile bu Windows bölümlerini görebilirsiniz fakat Windows ile Sistem acılışı yaparsanız diğer sistemin kurulu olduğu alanı göremezsiniz. Diskin tamamına Linux Mint kurmayı düşünmüyorsanız aşağıdaki bölüme girin. Ben diskin tamamına kurulumu göstereceğim...



Bilgisayarınıza bağlı bulunan disk aygıtlarını buradan görebilir, kurulum yapılacak diski secebilirsiniz. Şimdi Yükle'yi tıklayıp devam edelim...



Buradan konum belirlemesi yapılıyor. Haritadan İstanbul'un üzerine tıklayıp devam ediyorum...



Secimim ekranda belirdi. Devam ediyorum...



Klavye Düzeni penceresinde, Türkce Q Klavye secip, deneme alanında şüği harflerine basarak calıştığını görüyor ve devam ediyorum. Bu arada Dosyalar kopyalanıyor...



Adımızı, Kullanıcı adımızı (giriş yaparken girilen) ve parolamızı belirliyoruz. Mutlaka bir parola belirleyin. Yönetici parolası Linux Sistemlerde pek cok kez girilebiliyor, işlemlerde parola istenebilir. Bu parola size yönetici hakları elde etmek icin gereklidir. Sisteme müdahale etmek 'root' olmakla mümkün. Root, yani Sistemi yöneten durumunda olmadığınızda, bazı haklarınız da olmuyor.

Aşağıdan giriş seceneğini belirliyoruz. Acılışta Kullanıcı adı ve parola ekranı görmek istemiyorsanız Otomatik giriş yap seceneğiyle devam edebilirsiniz...



Sistem kurulumu devam ediyor...



Bu işlem biraz daha böylece devam edecektir...



Sistem kurulduğunda ekran kartınız tanınmamış olabilir. Kurulumdan sonra yazılım yöneticisinden ekran kartınızın sürücüsünü kurabilirsiniz. Linux Sistemlerde bazı eski ekran kartları sürücüleri yerine farklı sürücü kurulacaktır.



Sistemi kurduğunuzda bilgisayarı yeniden başlatıp, CD sürücüsünden DVD'yi cıkarınız...



ENTER Tıklayarak devam ediyoruz...



Kurulum tamamlandığında ilk acılışta bu pencereyi görürsünüz...



Windows'taki başlat menüsüne benzer bir menü görürsünüz. Buradan bazı yazılımlara erişebilir, yeni yazılım, yazı tipi vs. yükleyebilirsiniz. Yazılım Yöneticisine girelim...



Buradan yazılımların yer aldığı kategorileri görüyoruz. Yazılım kurmadan önce sizden şifreniz istenebilir. Yönetici Şifrenizi unutmayın...



Pencere ve Masaüstünüzü özelleştirmek icin Masaüstüne sağ tıklayın, Masaüstü Arkaplanını Değiştir'e tıklayın. Ekranda pencere başlık yazı tipini değiştirme alanını görebilirsiniz...

Sistemi kurcaladıkca daha cok bilgileneceksiniz.



Ekran görüntüsünü alabilirsiniz. Bunun icin "Print Screen" tuşu da kullanılabilir. Uygulamaları kategorize edilmiş şekilde görüyoruz.



Cıkış'a basarak Sistemi kapatacağımız pencereyi görebiliyoruz.

Anlatıldığı gibi, kurmak pek de zor olmasa gerek.



deruni

Facebook Üzerine...


İnternette yeni ne var? merakıyla araştırma yaparım coğu zaman. Yine öyle bir gün olmalı, Facebook ile tanıştım. Sene 2007 idi sanırım. İlk zamanlar Facebook, İngilizce dilinde yayın yapıyordu. Bu durum uzun sürmedi. Önce bir uygulamayla dil sorununa cözüm buluyorken, bir süre sonra buna da gerek kalmadı ve Facebook Türkce oldu.

Benim henüz Facebook ile yeni tanıştığım zamanlarda nostaljik paylaşımlar oldukca popülerdi. 80′lerin sonunda, 90′ların başında cocuk olmak dediğim zaman bazılarınız ‘aaa evet’ diyeceksiniz sanıyorum. İlk izlenim olarak şunu söyleyebilirim; okul günlükleri veya hatıra defterleri karışımı, dijital bir şey yapmışlar gibiydi. Bu yeni bir şeydi ama aslında eski pek cok şeyi de barındırıyordu. İnternet klasiklerinden olan forumlar, burada karşınıza farklı bir yorumla sunulmuştu sanki. Yalnız şu var; kimse forumlardaki profillerini bu denli itinayla düzenlemez. Zaten yapıları da buna müsait değildir. İşte Facebook bu yönüyle, yani “profiller” yeniliğiyle karşımızdaydı. Bir başka İnternet klasiği olan MSN de Facebook icinde yorumlanmış olacak, sohbet özelliği eklenecekti, bir de tabi “kişisel ileti” nin farklı yorumlanmış versiyonu olan “durum” diye bir uygulama vardı. Şu meşhur “ne düşünüyorsun” sorusu.

Bir süre sonra Ülkemizde de yaygınlaşmasıyla kendimizi iyice icinde bulduk bu yeniliğin. Önceleri gruplar popülerken daha sonra profiller öne cıktı tekrar. Profillerde hayatınıza dair paylaştığınız ne varsa sizi takip edenler bundan haberdar oluyorlardı. Kim ne yapmış? Facebook hemen duyuruyordu. Herhalde coğumuzun tanıdığı ve pek de tanımadığı kişileri vardır. İşte burada siz tüm bu kişilere hitap eden bir “yüz” sunuyordunuz. Facebook ne kadar sizi yansıtır bu size bağlı. Olmasını istedikleriniz, görmelerini, bilmelerini istediklerinizi paylaşıyor olmalısınız.

İnsanların bu siteden beklentileri veya bu siteyi kullanma bicimleri de farklılıklar gösteriyordur sanıyorum. Bazıları “buraya gülmeye eğlenmeye geldik” gibi bir görüntü sunarken, bazısı “diyeceklerim var” görüntüsündeydiler. Yine ilk zamanlar Facebook ici paylaşımları paylaşmak gibi bir döngü popüler olmuştu. İnsanlar uzun süredir görmediği, görüşmediği tanıdıklarına ulaşıyorlardı. Facebook Gruplarına baktığımızda, enteresan grup isimleriyle karşılaşabiliyorduk. Yine bir süre sonra bu durum da ilgi görmemeye başladı veya daha ciddi gruplar ağırlığını hissettirdi. Daha sonraları ise “Beğen” düğmesi eklendi. Artık haberlere yorum yapmasanız da Beğene basarak bir tepki verebiliyordunuz.

Şimdilerde insanlar daha özgün şeyler paylaşır oldular ama öte yandan sayfalarda görüp, beğendikleri şeyleri de paylaşmayı sürdürüyorlar. Aslında pek cok şey sorgulanabilir. Mesela, bir paylaşımın neden beğenilmesi istenir veya kimler tarafından gelecek tepkiler merak ediliyordur da, bu da nedendir gibi sorular da sorulabilir. Veya bir paylaşımın başkaları tarafından beğenilmesi, yorumlanması ve paylaşılması gercekleşmese de paylaşılması gerekli midir? Daha genel bir deyişle, bir paylaşım neden paylaşılmıştır? Herhalde pek cok paylaşımda amac, karşınızdakiyle bir tür etkileşime gecmektir. Anlık ve yüzeye cıkan tepkiler verilmese dahi, sizi izleyenlere mesajınız ulaşabiliyor. Bir paylaşıma verilen tepki her zaman Facebook’a yansıtılmayabilir. İnsanlar her düşündüklerini söylemedikleri gibi, her duygularını acığa cıkarmadığı gibi her paylaşımınıza da tepki vermeyeceklerdir. Gercek hayatta, yani yüzyüze konuştuğunuz insanlardan anında bir takım tepkiler alabiliyorsunuz. Facebook yüzyüze iletişim gibi değil elbette. Bir yığın insan tarafından izleniyorsunuz. Bir nevi topluluk önündesiniz. Biri sürekli beğeneceğiniz paylaşımlar yapıyorsa, her paylaşımına tepki verir misiniz?

Onca paylaşım, şöyle baktığınızda epeyce gereksiz ve zihninizde yer etmesini istemeyeceğiniz öğelerle dolu. Yaptığımız her işin, attığımız her adımın hesabını vereceğiz. Hayatınızda yer verdikleriniz, vakit ayırdıklarınız önemlidir. Zihnimizi bize bir fayda sağlamayacak şeylerle doldurmaktansa, bir öncelik sıralaması yapsak ve ilk öğrenilecek ve uygulanacaklardan işe başlasak.

Popüler Yayınlar