Bismillah.
Dünden bugüne pek çok teknoloji gelişim göstermiştir. Web Alemi de bunlardan biri olarak kabul edilebilir. Çevrimiçi iletişim, etkileşim gün geçtikçe farklı boyutlarda kendini gösteriyor.
Web 1.0 diyebileceğimiz ilk dönemde Siteler, adeta tek kanallı yani Siteyi hazırlayan ekip/kişi ve Siteyi gezen kullanıcılar şeklinde bir görüntü arz etmekteydi. Gerçi ziyaretçi defteri denilen, bir anlamda Site gezginlerine kendilerini ifade edebilecekleri bir ortam vardır ve epeyce de eskidir ama onu bu ilk sınıflamaya dahil edebilir miyiz bilmiyorum. Etsek dahi yine son derece kısıtlı bir etkileşim söz konusu olurdu. Bu ilk dönem sanki çevrimiçi e-kitaplar gibiydi.
Sosyalleşmenin başlangıcı olarak kabul edilen bir dönem vardır ki ona Web 2.0 deniliyor. Bu kez basit HTML kodlamanın yetersiz kaldığı, içerik üreticilerin artık okuyucu yahut izleyicilerden çıktığı bir dönemdir bu. Bugün artık sosyal mecralar olarak tanımlayabileceğimiz Facebook, Twitter, Youtube ve başkaca Siteler bunun bazı örnekleridir. Artık insanlar belli platformlarda bir bakıma söz sahibi oldular. Bir fotoğrafı tutup, sürükleyip bir Sitede ilgili yere bırakmak şeklinde esnekliğe yer veren bir dönemdir ayrıca. Tasarım alanındaysa daha büyük puntolu yazılar ve renk geçişli bazı düğmeler, belki menüler şeklinde özetlenebilir.
Web 3.0 dediğimizdeyse artık adeta sizi tanımaya ve “leb demeden leblebiyi önünüze koymaya çalışan” bir düzenden bahsetmiş oluyoruz. Burada bilhassa hızlanma öne çıkmış oluyor. Sizden aldığı verileri sizin için kullanmaya çalışan bir sistem. Bunu muhtemelen biliyorsunuz, artık aramalarda size has hareket eden bir sistem görmek herhalde sizi pek şaşırtmaz.
Dosya depolamanın ötesinde alanlar düşünün. Uzak sunucuda barınıyor olsunlar. İşletim Sisteminin yükünü artık başka alanlara kaydırıyor gibiyiz. Çevrimiçi çalışan uygulamalar, birden fazla kişinin müdahalesine yine çevrimiçi olarak imkan tanıyan bir teknoloji. Böyle bir döneme doğru gidiyor gibiyiz ki muhtemelen buna da Web 4.0 diyecekler.
Görülecektir ki Web, artık daha esnek, müdahaleye açık, bir arada çalışma imkanlarının fazlalaştığı fakat; sanki güven vermekten uzak, belki yer yer niteliksiz içerikler yığını haline dönüşüyor. Web Site Yöneticilerinin işleri otomatikleşme eğiliminde. İçerik Sitesi denilen ve günaşırı içerik eklemesi yapmanın gerektiği yapılar; hem büyük emek, hem de devamlılık gerektirir ki bu tür Siteler de eski mevkilerinden uzaklaşmış görünüyorlar. Hızlı erişilen, hızla “tüketilen”, verimi az, niteliksiz, ucu açık ve karmaşık bir halden söz edebiliriz. Temel gayeleri arasında takipçi çekmek olan Sitelerden ziyade girip gezildiğinde ve ilerleyen günlerde müspet etkisini hissettiren Siteler istenecek, aranacak gibi. Makine yahut yazılım unsuru ağırlığını hissettirse de insan unsurunu akıllardan uzak tutmamalı. İzleyicinin, okurun sadece hit arttıran kimseler olarak düşünülmesi kalite azalmasının başlıca sebeplerinden biri. İçerik üreticiler gözden kaçmaması gereken mühim bir alan.
2 Mart 2015 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Popüler Yayınlar
-
Öyle sanıyorum 2009'dan beri (belki biraz daha eski) Linux Dağıtımları kullanıyorum. Kullandıkça öğreniyorsunuz. Hem bu dağıtımların öz...
-
Eğer Linux tabanlı işletim sisteminizde dosya silme sorunu yaşıyorsanız bu makale sorunu çözebilir. İşletim Sisteminizde silemediğiniz...
-
İnsan bir yazı okurken, bir şey seyrederken, bir yere bakarken; anlayışıyla, yaşanmışlıklarıyla, şahsiyetiyle ve fikirleriyle oradadır. Elin...
-
İlkokula gittiğimiz zamanlar. Hava kapalı. Hafta sonu. Yapılacak şey belli! Commodore 64 kurulacak! River Raid oynanacak. Uçak oyunu diy...
-
Bu makalede sizlere bir Linux İşletim Sistemi nasıl kurulur, nedir gibi bilgiler sunacağım. Öncelikle İşletim Sistemi nedir? Bilgisayar...
-
Bilhassa günümüzde, önce gözlerimizden zihnimize ve herhalde oradan da gönlümüze doğru yol alan birçok görüntü, ses, ışık, renk vesaire nes...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder